2 Şubat 2012 Perşembe

Bu yıl hangi şarabı alsam

Şarap sadece keyif değil, aynı zamanda bir yatırım. Dolayısıyla, doğru zamanda doğru şarap almak size para da kazandırabilir... Ancak bu iş öyle sanıldığı gibi kolay değil. Yılları çok iyi takip etmek, her yılın yorumunu izlemek ve sonuçta iyi şarabı makul fiyattan almak önemli. Bilinçli olmak yanında, şanslı olmak da gerekiyor. Ayrıca, alınan şarapları da doğru koşulda saklamalı. Büyük şarap simsarları şarabı izlerken adeta yol haritası çıkarırlar. Şarabın, örneğin önce ABD’ye gidip, sonra Avrupa’ya dönmesi, yolculuk sırasında olumsuz koşullar yaşaması, adeta bir felaketle sonuçlanıp, 3 bin euroluk bir “Chateau Petrus”ü bitirebilir.

Her yıl Bordeaux’da nisan-mayıs aylarında genç şarapların tadımı yapılır. Bu tadımda, yılın genç şarapları görücüye çıkar.Uzmanlar, şarap dergileri, yazarlar yıl üzerine yorumlar yaparlar. Bunlar, şaraplar hakkındaki ilk izlenimler olup, şarap meraklılarına önemli fikir verirler. Unutmayalım ki, şarabı gençken doğru değerlendirmek iyi bir birikime sahip olmayı gerektirir. Ancak, her zaman doğru sonuç da alınmaz. Örneğin, 2007 yılı Bordeaux’da başlangıçta çok övülmüş, çok abartılmıştı. Sonrası tam anlamıyla fos çıktı. Şarabı iyi koklayanlar, spekülasyonu zamanında anladılar ve gereksiz yatırımdan kaçındılar.

Şarap dünyasını yönlendiren bazı yazarlar ve dergiler de var. Örneğin Robert Parker’ın “Wine Advocat” ve Jansis Robinson’un “Wine Spectator” dergileri bu konudaki önemli dergiler. Şarap tüccarlarını büyük ölçüde yönlendiriyorlar. 2010 yılı “Bordeaux” için birçok yorumda önemli kabul edilen bir yıl, buna karşın 2011 için aynı yorumu yapmak zor, birçok bölgede kaybedilmiş bir yıl.

Robert Parker, 2010 yılında büyük şatolardan “Ausone”, “Haut-brion” , “Latour”, “Lafite Roschild”, “La Mission Haut-brion” ve “Petrus” gibi şarapları 98-100 aralığında notladı. Bu aralıkta not alan şarapların öngörülen kasa fiyatları da sırasıyla 10 000-15 000 £, 7 000-10 000 £, 7 000-12 000 £, 9 500-13 500 £ , 5 400-7 500 £ ve 20 000-30 000 £ (1 £=2,86 TL) olarak belirlendi. Belki size pahalı gelecek ama doğru şarap almak için çok iyi bir yıldı. İnanın, birkaç yıl içinde bu şarapların şişesine kesinlikle el değmeyecek. Ancak, bu kadar gözünüzü korkutmayayım. 2010 yılının çok daha makul, alınabilir fiyata şarapları da var. Zaten, bu şarapların birçoğu büyük distribütörler tarafından kapatıldı. Rezervlerde çok az miktarı kaldı.

Şarap üreticilerinin bu kısmı mutlu azınlık. Şaraplarını satmak gibi bir dertleri yok. Bu markalar, şarabın klasikleri. Beethoven, Motzart, Schubert gibi. Yine de, biz mütevazı insanlar için doğru tercih yapmak kaydıyla para kazanma veya yeni doğmuş kızın, oğlunun düğününde büyük şarap içme şansı var. Bunu doğru değerlendirmek lazım. Ancak, mutlaka bilen biri size yol göstermeli.

Unutmayalım ki, o yılın büyük şarabını koltuğunuzun altına sarıp, eve götüremiyorsunuz. Sizin adınıza üretici veya distribütör şarabı mahzeninde doğru koşulda saklayıp, size şarabı, örneğin üç yıl sonra, doğru ve sağlıklı bir şekilde veriyor. Siz isteseniz de, zamanından önce alamıyorsunuz. Komisyonunu almak kaydıyla, sizin adınıza şarabı başkasına da satabiliyor. Örneğin, paraya kıyan ve zamanında 2005 yılı şaraplarını doğru zamanda alan bazı dostlar, ellerindeki stok birkaç şişe ile sınırlı da olsa şişe başı kârlarını 4-5 kata çıkardılar. Ne dersiniz? Altına, borsaya mı, dövize mi? Yoksa şaraba mı yatırmalı?

Buradan çıkarılacak bir diğer önemli sonuç ise; vasat şarabı saklamamak ve boşuna para ve yer harcamamak. Ben size ayrıca, meraklısıysanız “Pavie”, “Pichon Baron”, “Pontet Canet”, “Montrose” ve “Leoville Las Cases” gibi markaları da izlemenizi öneriyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder